Back to subtitle list

Dune Turkish Subtitles

 Dune

Movie Info:

Released: 22 Oct 2021
Runtime: 155 min
Genre: Adventure, Drama, Sci-Fi
Director: Denis Villeneuve
Actors: Timothée Chalamet, Rebecca Ferguson, Zendaya
Country: United States, Canada
Rating: N/A

Overview:

Feature adaptation of Frank Herbert's science fiction novel, about the son of a noble family entrusted with the protection of the most valuable asset and most vital element in the galaxy.

Oct 19, 2021 20:57:11 RagnarLothbrok Turkish 103

Release Name:

Dune.2021.720p/1080p.WEBRip.DD5.1.x264-SHITBOX / EVO / GalaxyRG / KOGI / PSA / Rapta / RARBG / [YTS.MX]

Release Info:

Translated by rabiadelpueblo 
Download Subtitles
Oct 19, 2021 13:14:04 79.94KB Download Translate

1 00:00:04,120 --> 00:00:08,690 Rüyalar, derinlerden gelen mesajlardır. 2 00:00:52,440 --> 00:00:56,600 Gezegenim Arrakis, gün batımında oldukça güzeldir. 3 00:00:59,280 --> 00:01:04,640 Uçuşan kumların arasında havadaki baharatı görebilirsiniz. 4 00:01:16,800 --> 00:01:20,120 Ancak akşam vakti geldiğinde baharat toplayıcıları görünür. 5 00:01:21,640 --> 00:01:26,120 Yabancılar gündüzün sıcağından kaçınmak için zamanla yarışırlar. 6 00:01:34,760 --> 00:01:38,520 Gözlerimizin önünde topraklarımızı yağmalıyorlar. 7 00:01:38,680 --> 00:01:42,040 Tek bildiğim şey insanlarımıza yaptıkları zulüm. 8 00:01:46,760 --> 00:01:51,040 Bu yabancılar, Harkonnenler, daha ben doğmadan önce gelmişler. 9

eviri Notlari.txt

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çeviri notları, internette "pdf" şeklinde bulunan Dune kitabının sonundaki sözlükten alınmıştır.
Ayrıca çeviri ile alakalı fark ettiğiniz herhangi bir yanlış veya hata için iletişim adresim: twitte.com/emreakaguney
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Arrakis: Dune adıyla bilinen gezegen; Canopus'un üçüncü gezegeni. (Canopus, Dünya'dan 650 ışık yılı uzaktadır, gökyüzünün ikinci parlak yıldızıdır.)

Caladan: Delta Pavonis'in üçüncü gezegeni; Paul Muad'Dib'in doğduğu dünya.

Giedi Prime: Ophiuchi B (36)'nın gezegeni, Harkonnen Evi' nin anadünyası. Etkin fotosentez seviyesi düşük olan yaşanabilir düzeyde bir gezegen.

Güçlü/Büyük Hanedanlıklar: Majör Evler: Gezegenlerin toprak idaresini elinde bulunduranlar; gezegenlerarası girişimciler.
Ev: Bir gezegen veya güneş sisteminin Yönetici Klan'ı için kullanılan deyim.

Solari: İmparatorluğun resmi para birimi; alım gücü, Lonca, Landsraad ve İmparator arasında dört yüz yılda bir yapılan pazarlıklarla belirlenir.

İmparatorluk lejyonu: On tümen (yaklaşık 30.000 kişi)

Lonca: Uzay Loncası, Büyük Konvansiyon'u sürdüren siyasi sacayağının bir ayağı. Lonca, Butleryan Cihattan sonra kurulan ikinci zihinsel-fıziksel eğitim okuludur.
Uzay yolculuğu ve taşımacılığı ile uluslararası bankacılık üzerindeki Lonca tekeli, İmparatorluk Takvimi'nin başlangıç noktası olarak alınır.

Sardokar: İmparator Padişah'ın fanatik askerleri. Her onüç kişiden altısının onbir yaşına basmadan öldüğü vahşilikte bir ortamdan gelirlerdi.
Askeri eğitimleri, acımasızlığı ve kişisel güvenlikle ilgili olarak intihara yakın bir kayıtsızlığı vurgulardı. Çocukluklarından itibaren onlara,
rakiplerini dehşete düşürerek zayıflatan standart bir silah olarak zalimliği kullanmaları öğretilirdi. Evrenin meseleleri üzerindeki hakimiyetlerinin zirvesindeyken,
kılıç kullanmadaki ustalıklarının onuncu Ginaz seviyesine eşdeğer olduğu söylenir ve yakın dövüşteki maharetlerinin ise
bir Bene Gesserit ustasınınkine yaklaştığı kabul edilirdi. Bir tanesinin, sıradan on Landsraad neferine bedel olduğu düşünülürdü.
IV. Şaddam zamanında, hala heybetlerini korurken, güçleri kendilerine olan aşırı güvenleri nedeniyle tükenmiş
ve savaşçı dinlerinin destekleyici gizemi alaycılık nedeniyle oldukça zayıflamıştı

Yüce Meclis: Yüksek Kurul: Ev'ler arası anlaşmazlıklarda en üst mahkeme olarak görev yapmak üzere yetki verilen Landsraad merkezi grubu.

Değişim Yargıcı: Landsraad Yüksek Kurulu ve İmparator tarafından, toprak idaresindeki bir değişimi, bir kanlı pazarlığını
veya bir Suikastçiler Savaşı'ndaki resmi çarpışmayı gözlemek için atanan memur. Yargıç'ın hüküm yetkisi
yalnızca İmparator'un hazır bulunduğu Yüksek Kurul'un önünde sorgulanabilir.

Bene Gesserit: "Düşünen makineler" diye adlandırılanları ve robotları yok eden Butleryan Cihat'tan sonra, esas olarak kadın öğrenciler için kurulmuş,
zihinsel ve fiziksel eğitim veren antik okul. (Bene Gesserit" terimi İbranice kaynaklı olup, "Köprünün Çocukları" anlamına gelmektedir.)

Bene Gesserit Yöntemi: Gözlemin nüanslarının kullanılması.
Öğreti/Yol/Yöntem: Bk. Bene Gesserit Yöntemi.

Doğru Söyleten: Doğru transına girme ve samimiyetsizliği ya da yalanı saptama yetisine sahip Başrahibe.

Doğru transı: Çeşitli "bilinç spektrumu" uyuşturucularından biriyle sağlanan, kasıtlı yalanları ele veren küçük belirtilerin
doğru transı gözlemcisine göründüğü yarı hiptonik trans. (Not: "bilinç spektrumu" uyuşturucuları, kendi vücutları içinde
zehirin konfigürasyonunu dönüştürebilen duyarlılığı azalmış kişiler dışındakiler için çoğu zaman öldürücüdür.)

Gom Cabbar: Zorba düşman; alternatifi ölüm olan insani bilinç sınavını uygulayan Bene Gesserit Gözetmenleri'nin kullandığı ucu meta-siyanürlü özel zehirli iğne.

Ses: Bir ustanın, başkalarını yalnızca sesin seçilmiş ton değişimleriyle kontrol etmesini sağlayan Bene Gesserit kaynaklı toplu eğitim.

Sessizlik konisi: Titreşimleri, 180 derece karşı fazda bir üpkıtitreşim ile sönümleyerek,
sesin veya başka bir titreşim aletinin taşıma kapasitesini sınırlayan bir distorsiyon aletinin alanı.

Kuisatz Haderah: "Yolun kısalması". Genetik bir çözüm aradıkları bilinmeyene, Bene Gesserit tarafından verilen isim;
organik zihinsel güçleri zaman ile mekan arasında köprü kuracak erkek bir Bene Gesserit. (Kuisatz Haderah’, terimi İbranice kaynaklıdır.- ç.n.)

Çakobsa: Kısmen antik Botani'den (Botani Cib -cib lehçe anlamındadır) türetilmiş, "manyetik dil" olarak adlandırılan dil.
Gizlilik gereksinimiyle biraz değiştirilmiş antik lehçelerin bir derlemesidir;
ancak temelde ilk Suikastçiler Savaşı'nın kiralık suikastçileri olan Botani'lerin avlanma dilidir.

Shadout: Kuyu kepçesi, saygı belirten bir Fremen unvanı.

Fremen: Arrakis'in özgür kabileleri, çölde yaşarlar, Zensünni Gezginlerinden sağ kalanlar, (İmparatorluk Sözlüğüne göre "Kum Korsanları")

Siyeç: Fremen dilinde: "Tehlike anında toplanma yeri". Fremenler çok uzun zamandır tehlike altında yaşadıklarından,
genel kullanımda terim, kabilelerden birinin barındığı herhangi bir mağara bölgesini belirtir hale gelmiştir.

Şeyh-hulud: Arrakis kum solucanı, "Çölün ihtiyarı," "Sonsuzluğun Yaşlı Babası" ve "Çölün Dedesi".
Açık bir şekilde, bu isim, belirli bir tonda söylendiğinde veya büyük harflerle yazıldığında,
Fremen yurdu batıl inançlarının toprak tanrısı olarak adlandırılır.
Kum solucanları muazzam bir büyüklüğe ulaşır (açık çölde 400 metreden daha uzun örnekler görülmüştür)
ve hemcinslerinden biri tarafından katledilmedikçe veya onlar için zehirli olan suda boğulmadıkça çok uzun yıllar yaşarlar.
Kum solucanı Arrakis'teki kumun büyük bir bölümünü hareket sahası olarak kullanır.
(Bk. Küçük Yaratan) ("Şeyh’, Arapça’da 'yaşlı adam, ihtiyar', 'hulud'ise 'olumsuzluk'anlamına gelmektedir.)

Yaratan: Şeyh-hulud.
Kum solucanı: Bk. Şeyh-hulud

Mehdi: Mesihle ilgili Fremen efsanelerinde, "Bize Cennetin Yolunu Gösterecek Olan"

Lisan-ül-Gayb: "Dış Dünya'dan Gelen Ses". Mesihle ilgili Fremen efsanelerinde dünya dışı kahin.
Bazen "Suyu Bağışlayan" olarak tercüme edilmiştir. (Bk. Mehdi.)
(Gayb’, Arapça’da ’gizli olan, göze görünmeyen, belirsiz, bilinmeyen şeyler’,
’Lisan-ül-Gayb’, bilinmeyen şeylerden ve gelecekten haber veren anlamına gelmektedir.)

Hançer-i figan: Arrakis'teki Fremen'lerin kutsal hançeri. Ölü kum solucanlarından alınan dişlerden iki şekilde yapılır.
Bu iki şekil "kararlı" ve "kararsız"dır. Kararsız bir hançerin, parçalanmasını önlemek için, insan vücudunun elektrik alanına bitişik olması gerekir.
Kararlı hançerler ise saklanmak üzere işlenir. Hepsi yaklaşık 20 santimetre uzunluğundadır.

İbad'ın gözleri: Çok melanj içeren bir beslenme rejiminin göz akı ve göz bebeğinin koyu mavi bir renge dönmesi şeklindeki tipik etkisi
(aşırı melanj bağımlılığının göstergesi), (‘İbad', Arapçada kullar, ibadet edenler’ anlamına gelmektedir.)

Amtal çağrısı: Amtal veya Amtal kuralı: İlkel dünyalarda, bir şeyi, sınırlarını ya da kusurlarını belirlemek için sınarken kullanılan yaygın bir kural.
Genellikle yoketmeye varan sınama.

Fremkit: Fremenlerin imal ettiği, çölde sağ kalabilmek için gerekli malzemeleri içeren çanta.

Damıtıcı çadır: İçinde bulunanların verdikleri nefesle ortamda oluşan nemi, yeniden içme suyu haline getirmek üzere tasarlanan,
mikro-sandviç dokumadan yapılmış küçük, sızdırmaz muhafaza.

Damıtıcı giysi: Arrakis'te keşfedilmiş vücudu örten giysi. Dokuması, ısı dağılması ve vücut atıkları için filtre fonksiyonlarını yerine getiren
bir mikro-sandviç şeklindedir. Yeniden kullanılır hale getirilen nem, su cebinden çıkan borular yoluyla geri alınır.

Döngü boruları: insanın atık boşaltım sistemini, damıtıcı giysinin döngü filtrelerine bağlayan borular.

Su borusu: Bir damıtıcı giysi veya çadır içinde yeniden elde edilen suyu, su cebine ya da su cebinden kullanıcıya taşıyan boru.

Parapusula: Lokal manyetik sapmadan yararlanarak yön saptayan pusula; ilgili haritaların mevcut olduğu durumlarda
ve bir gezegenin toplam manyetik alanının kararsız olduğu ya da şiddetli manyetik fırtınalarla gizlendiği yerlerde kullanılır.

Kum tamtaması/Kum davulu: Yüzeyine yapılacak herhangi bir ani darbe sonucu belirgin bir davul sesi çıkaracak şekilde oluşmuş kum sıkışması.

Maula tabancası: Zehirli küçük oklar atan yaylı silah; menzili yaklaşık kırk metredir.

Coriolis fırtınası: Açık düzlükler üzerindeki rüzgarların, gezegenin kendi dönüş hareketi tarafından güçlendirilerek
saatte 700 kilometre hıza ulaştığı Arrakis'teki büyük kum fırtınaları.

Avcı-Arayıcı/Güdümlü avcı: Yakınındaki bir kumanda paneliyle silah olarak yönlendirilen, süspansörle havada duran, metalden, yırtıcı küçük kama;
yaygın bir suikast aygıtı.

Kalkan: Bk. Savunma Kalkanı.

Kalkan duvarı: Arrakis'in kuzey bölgelerindeki dağlık coğrafik özellik, küçük bir alanı gezegenin coriolis fırtınalarının bütün etkisinden korur.

Ornitopter (Genellikle: topter): Kuşlar gibi devamlı kanat çırparak uçabilen hava taşıtı.